Tekelleşmeye PRİM Vermeyelim!

Sevgili okurlarım burada sizlere gerçeklik payı çok yüksek bir hikaye anlatacağım, umarım herkes bu hikâyeden bir ders çıkarır ve gerektiği gibi davranır.

Bir zamanlar Kasabada bir manav varmış(günümüzün bakalları), kasabadaki herkes meyvesini sebzesini bu manavdan alır, yeri gelir parası olmadığı zaman aldığı ürünlerin bedelini daha sonra ödemek için deftere yazdırırmış. Fakat bu manav hiçbir zaman ben tekim insanlar benden almaya mecbur istediğim fiyata satayım dememiş. Kısacası dürüst bir esnafmış. Bu uzun yıllar böyle devam etmiş.

Bir zaman sonra Kasabaya dışarıdan gelen ekonomik durumu iyi olan biri daha manav(günümüzdeki zincir marketler) açmış, ürünleri de kasabanın eski manavından daha ucuza hatta o manavın toptan aldığı fiyatın altında fiyatlara satmaya başlamış. Hal böyle olunca kasabalı kasabanın eski manavının tüm yaptığı güzellikleri unutmuş ve yeni açılan manavdan alışverişini yapmaya başlamış.

Kasabanın eski manavı getirdiği sebze meyveleri satamaz olmuş ve ürünlerin de çürümesi sonucu çöpe atmak durumunda kalmış. Bu olay bir müddet böyle devam edince kendi yağıyla kavrulan, uzun yıllar tek olduğunu düşünüp ürünlerini istediği fiyata satmayan, hakkı neyse ona razı olan kasabanın eski manavı, artık dayanamamış ve iflas ederek manavı kapatmak zorunda kalmış.

Ardından kasabaya sonra açılan kurnaz manav tek kalmış ve kasabalı artık bu manava muhtaç olmuş, çünkü artık bir alternatif yoktur.

Kasabada tek kalan manav bunu fırsat bilmiş ve gün geçtikçe fiyatları artırmaya başlamış. Kasabalı başka alternatifleri olmadığı için mecburen alışverişlerini buradan yapmaya devam etmiş ve ürünleri fahiş fiyatlara almak zorunda kalmış.

Kasabada gün geçtikçe homurdanmalar başlamış, biz ne yaptık diyenler çoğalmış ama ne yazık ki iş işten geçmiş, kasabalı ne olursa olsun buradan alışveriş yapmaya mecbur kalmış.

Evet sevgili okurlarım burada neyi işaret ettiğimi anlamışsınızdır inşallah, bu gün henüz iş işten geçmiş değil lütfen mahallemizde yerel esnaflarımıza sahip çıkalım onların yok olup, kapitalist düzenin bize dayattığı büyük market zincirlerine mecbur kalmayalım. En azından onları ayakta kalmasını sağlamak adına alışverişlerimizi yerel esnaflardan yapmaya çalışalım.

Buradan yerel esnaflarımız da seslenmek istiyorum, değerli esnaflar sizlerde müşterilerinizi kendinizden uzaklaştıracak hareketlerden kaçının, kâr marjlarınızı yüksek tutarak müşterilerinizi alternatif aramaya yönlendirmeyin. Gerekirse bu konuda bu gün kadar hiçbir taşın altına elini koymayan bağlı bulunduğunuz odalarınızı harekete geçirin ve birlik olma yolunda artık ellerini taşın altına koymanın zamanın geldiğini hatırlatın.

Esnaflarımızda, tüketicilerimizde bir şeyler yapmak için harekete geçmez ise, esnafımızda, vatandaşımızda, hepimiz yukardaki hikâyeye maruz kalacağız. Henüz iş işten geçmiş değil, İşten geçmeden herkes düşünmeli ve ona göre davranmalı.