BAŞKAN CAN TARIM VE ORMAN BAKANINA ÜYELERİNİN YAŞADIĞI SIKINTILARI İLETTİ

Ceyhan Ticaret Odası (CTO)  Başkanı Şeref Can, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 365 Oda-Borsa Başkanı ve 61 Sektör Meclis Başkanının Katılımıyla Gerçekleştirilen Video Konferans Toplantısına katılım sağladı.

Yapılan toplantı da CTO üyelerinin pandemi sürecinde yaşadığı sorunları ileten Başkan Can, özellikle tarım sektöründe çiftçilerin ürettikleri ürünü önümüzdeki süreçte nasıl satacaklarına dair endişeleri bulunduğunu dile getirdi.

CAN, “PAMUK ÜRETİCİLERİ BAKANLIKTAN DESTEK BEKLİYOR”

Bu konuda devletin alım garantisi vermesinin sevindirici olduğunu söyledi. Tarım sektörünün yaşadığı sorunları aktaran Can, ayrıca pamuk üreticilerinin Bakanlık’tan destek beklediğini ifade etti.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin de katıldığı  TOBB tarafından video konferans sistemiyle düzenlenen toplantıda  TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu yaptığı konuşmada, Kovid-19'un başladığı ilk günden itibaren Bakan Pakdemirli'nin TOBB ile devamlı istişare içinde bulunduğunu söyledi.

HİSARCIKLIOĞLU, “BAKANIMIZ BU SÜREÇTW ÜRETİCİ VE MÜTEŞEBBİSİN YAMINDA OLMUŞTUR”

Pakdemirli'nin bu süreçte üreticinin ve müteşebbisin yanında olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Ortak akla verdiğiniz önem, vizyonunuz ve sergilediğiniz bu dinamik çalışma tarzı, bize moral ve şevk verdi." dedi.

Hisarcıklıoğlu, bu dönemde tarım kredilerinin faizsiz ertelendiğini, üreticilerin ayakta kalmaları için destekleme ödemelerinin erkene çekildiğini ve geleneksel şekilde hayvansal, bitkisel üretim yapan işletmelere faizsiz kredi temin edildiğini, lisanslı depoların 2020'de süresi dolan lisanslarının 1 yıl daha uzatıldığını anlattı.

Bu zor süreçte, bakanlık ve TOBB'un birlikte 2 önemli projeyi hayata geçirdiğine değinen Hisarcıklıoğlu, "Önce, DİTAP projesini ülkemize kazandırdık. Sonra da giderek büyüyen bir soruna dönüşen gıda kaybını ve israfını önlemek üzere harekete geçtik. Gıdanı Koru Kampanyası'nı başlattık. Sektörümüzün daha hızlı büyümesi için 365 oda ve borsamızla birlikte çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. Hisarcıklıoğlu, tarımda yerel değerlere sahip çıkılması gerektiğini de kaydetti.

PAKDEMİRLİ, “BÜTÇEMİZİN DE YÜZDE 55'İNİ ÇİFTÇİMİZE, YANİ TARIMSAL DESTEKLERE AYIRDIK."

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde sürdürülebilir üretim ve gıda arz-talep dengesi açısından küçük aile işletmelerinin varlığıyla, lisanslı depoculuğun öneminin bir kez daha hissedildiğinin altını çizerek, kısıtlama günlerinde fırsatını bulanların şehirleri terk ettiğini, köy nüfuslarının ikiye katlandığını söyledi.

Pakdemirli, tarım ve orman alanında verilen desteklere dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Son 18 yılda, 310 milyar lira tarımsal destek verdik. Tarımsal hasılamızı 7,5 kat artırarak 275 milyar liraya çıkardık. 585 baraj inşa ettik, 6,6 milyon hektar araziyi sulamaya açtık. 4,6 milyar fidanı toprakla buluşturduk. Tohumluk üretimimizi 8 kat, tohumluk ihracatımızı 10 kat artırdık.

Büyükbaş hayvan varlığımızı yüzde 80, küçükbaş hayvan varlığımızı yüzde 51 artırdık. Süt üretimimizi de yüzde 173 yükselttik. Ayrıca 18 milyar dolarlık tarımsal ihracatımız ve 5,3 milyar dolarlık dış ticaret fazlamız ile tarımda net ihracatçı konuma geldik. İhracatımızı nasıl 2, 3, 10 katına çıkartırız, onun altyapısını ve çalışmalarını yapıyoruz."

Pakdemirli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile verilen desteklerle tarımsal üretimdeki artışın büyük bir ivme kazandığına işaret ederek, "Bugün ülkemiz tarımsal gayri safi milli hasılası açısından Hollanda, İspanya Fransa gibi tüm Avrupa ülkelerini geride bırakarak 48 milyar dolarlık tarımsal hasılayla Avrupa'da lider konumuna gelmiştir. 2018 yılında çiftçimize, 14,5 milyar lira tarımsal destek veriyorken, 2019'da bunu 16,1 milyar liraya, 2020'de ise desteklerimizi toplamda yüzde 52 artışla 22 milyar liraya çıkardık. Bütçemizin de yüzde 55'ini çiftçimize, yani tarımsal desteklere ayırdık." diye konuştu.

Lisanslı depoculuğun, kazancın ve güvencenin hazinesi olduğunun altını çizen Pakdemirli, şunları kaydetti: "Bu kapsamda bugün için depolanabilen ürünler, hububat, baklagiller, yağlı tohumlar, pamuk, fındık ve zeytindir. Kuru kayısı, kuru üzüm ve Antep fıstığı ürünlerinin lisanslı depolarda depolanabilmesine yönelik çalışmalarımızda son aşamaya geldiğimizi de belirtmek isterim. Halihazırda lisans alan 91 lisanslı depo işletmesinin toplam depolama kapasitesi yaklaşık 4,8 milyon ton. Hedefimiz 2023'te 140 lisanslı depo işletmesi ile kapasiteyi 8-10 milyon ton aralığına çıkarmaktır."

Dijital Tarım Pazarının (DİTAP) kooperatifleşme ve sözleşmeli üretim adına ülke için büyük bir fırsat olduğunu belirten Pakdemirli, verilen eğitim ve tanıtım çalışmalarıyla DİTAP'da işlem yapan firma, kurum ve çiftçi sayısındaki artışa bağlı olarak ciro miktarının her geçen gün yükseldiğini kaydetti. Pakdemirli, bankaların sisteme katılımıyla ilgili olarak ilk etapta bazı özel bankalarla tanıtım toplantıları gerçekleştirdiklerini de aktardı.