KOŞAN KAZANIR….
Yeni yıl insanlar için yeni bir hayata başlamanın da startı olarak kabul edilir. Geride bıraktığımız 2106 yılının pek de hoş geçmemesi. Beklentilerimizi biraz daha arttırdı. Buna karşın ülkemizde yaşanan sıkıntılar artarak devam ediyor. Yeni bir başlangıç için gereken, arzu, istek, moral motivasyon, çalışma ve direnme azmi, şimdiden azaldı gibi. Ama yine de hayata pozitif bir gözle bakmak gerekiyor. Çünkü hayat devam ediyor. Ve bizler Azimle, inançla ve sabırla yürüyerek hatta koşarak hayallerimizin peşinden gitmek zorundayız. Gelin şimdi tam da bu noktada konuyla ilgili güzel bir öykü okuyalım. Hikayenin özü de; hayatın içinde bulunan azim, tutku, inanç ve yürek gücüne ait!..
Yeni yıl da hayatınıza yeni bir rota tayini yapmak üzereyseniz eğer; öykümüz size de ilham kaynağı olacaktır.
Kansas’taki bir okulda iki kardeş çalışıyordu ve her sabah sınıftaki sobayı yakmak onların göreviydi. Soğuk bir günün sabahı, kardeşler sobayı temizlediler ve odunla doldurdular. Birisi bir şişe gazı odunların üstüne döktükten sonra ateş verdi. O anda öyle bir patlama oldu ki, eski bina kökünden sallandı. Patlama sırasında büyük kardeş ne yazık ki öldü. Diğerinin de bacakları feci şekilde yandı.
Daha sonra şişeye yanlışlıkla benzin doldurulduğu ortaya çıktı. Yaralanan çocuğu tedavi eden doktor, çocuğun bacaklarını kesmenin daha iyi olacağını söyledi. Anne ve babası yıkılmıştı. Zaten bir oğullarını yitirmişlerdi; şimdi de diğer oğulları bacaklarını kaybedecekti. Fakat inançlarını kaybetmemişlerdi. Doktora kesme işlemini ertelemesini rica ettiler. Doktor kısa bir süre için bunu kabul etti. Anne ve baba çocuklarının bacaklarının iyileşmesi için dua ediyor ve her gün doktordan kesmeyi bir gün daha ertelemesini istiyorlardı.
Bu durum iki ay sürdü…
Doktorla her gün tartışıyorlardı. Bu arada çocuklarını bir gün tekrar yürüyebileceğine inandırıyorlardı. Çocuğun bacakları kesilmedi ama sargılar açıldığında, sağ bacağının diğerinden altı santim daha kısa olduğu ortaya çıktı. Sol ayağındaki parmaklar da neredeyse yoktu. Fakat genç adam kararlıydı. Acılar içinde kıvranmasına rağmen, her gün egzersiz yaptı, çalıştı, terledi, yorulmadı, yılmadı ve nihayet bir iki adım atmayı başardı!
Genç adam; daha sonra koltuk değneklerinden de kurtuldu ve yürümeye, sonra da koşmaya başladı.
Bu genç adam koştu, koştu, koştu ve hiç durmadan koştu…
Sonunda da 1934 yılında düzenlenen Atletizm Yarışmaları’nda 4.06’lık dereceyle maratonda "dünya Rekoru”nu da kırdı.
Neredeyse kesilmek üzere olan bacakları ona bir dünya rekorunu işte böyle azim ve inançla kazandırdı.
Bu genç adam, Glenn Cunningham’dı.
Amerika’da Madison Sguare Garden’da yüzyılın sporcusu seçilen Glenn Cunningham daha sonra "dünyanın en hızlı insanı" unvanını da kazandı.
Çocukluğunda geçirdiği bir kazada her iki bacağı da tamamen yanan, doktorların bacaklarını kesmekten başka çare olmadığını söylediği ve gençlik yaşına kadar koltuk değnekleri yardımıyla yürüyebilen Glenn Cunningham, atletizmde dünya rekoru kırıp "yüzyılın sporcusu" seçilme başarısı göstererek, dünyanın en hızlı insanı unvanını kazanırken, insanlığa verdiği ders ise şuydu:
Hedefiniz ne olursa olsun; inanırsanız ve azimliyseniz başarırsınız!..
Ve tabii ki yüreğin ve iradenin gücü son damlasına kadar işte böyle kullanıldığında; o emeklerin karşılığı ve ödülü de elbette başarı oluyor. Umarım yeni yıl çalışanların emeklerinin karşılığını aldığı bir yıl olur. Allah emeklerimizi boşa çıkarmasın.
Güzel ülkemize de huzur ve refah getirmesi ümidiyle….Koşmaya devam….